Yazı İçeriği :
Bebeklerde Sık Görülen 6 Cilt Hastalığı
Yenidoğan döneminde bebeklerimizin cildinin çok daha hassas olması ve dış etkenlere karşı savunmasız kalması nedeniyle çeşitli döküntüler ortaya çıkabiliyor. Yenidoğan döküntülerinin zannedilenden çok daha masum olduğunun altını çizen uzmanlar, “Yenidoğan döküntüleri nadiren de olsa önemli hastalıkların belirtisi olabilirken, genelde çok masum şeyler olarak karşımıza çıkıyor.” demektedirler.
Mongol lekesi endişelendirmesin
Mongol lekesi, belden kalçaya doğru uzanan bölgede ortaya çıkan morluk olarak kendini gösteriyor. Bebeğinde bu tür morluklar gören her anneyi endişelendirebilecek bu durum aslında tamamen önemsizdir. Mongol lekesinin neden ortaya çıktığı bilinmemektedir. Doğumla beraber gözüken bu lekeler en az 5-6 cm olan kuyruk sokumundan yukarı doğru uzanan morluk şeklindedir. 2 yaş civarı kaybolur ve tamamen önemsizdir. Down sendromu ile ilgisi yoktur.
Milia lekesi 2 haftada kaybolur.
Bebeklerin yüz bölgesinde ortaya çıkan milia lekesi, toplu iğne başı büyüklüğünde kabartı yapar. İnci gibi parlayan ve hiçbir sıkıntı yaratmayan bu lekeler tamamen masum ve 1-2 haftaya ortadan kaybolur.
Toksik eritem
Sivilceye benzer etrafı kızarık sarı-beyaz kabarıklıklar şeklinde görülen ‘toksik eritem’ oldukça sık görülür. Doğumdan sonraki 1-2 gün içerisinde ortaya çıkan bu döküntü, görünümünün aksine iltihaplı değildir. Genellikle bir hafta içerisinde de kaybolur. Ancak bu leke doğumdan hemen sonra veya 5-6 gün sonra oluyorsa eşlik eden huzursuzluk, ateş varsa ya da 3-4 gün içerisinde iyileşme olmuyorsa doktora başvurmak gerekiyor.
Hemanjiyomlar
Doğum sonrası bebek teninin üzerinde kırmızı bir leke olarak ortaya çıkan ve bir çok aileyi telaşlandıran, “İz kalır mı? Neden olur?”gibi endişelere sürükleyen döküntü, hemanjiomlardır. Genellikle göz kapağı, burun delikleri, dudak üstü, kaşların arası ve ensede gözlenen bu döküntüler için aileler genellikle kalıcı olmasından endişe duymaktadırlar. Halk arasında bu lekelerin ‘doğum lekesi’ veya ‘leylek lekesi’ (leyleğin bebeği getirirken ensesinden gagasıyla tutup getirdiği yerdeki kırmızılık efsanesine dayanır) olarak biliniyor.
Bu lekelerin çilek, nar gibi kırmızı meyvelerin hamilelik zamanında tüketimine bağlansa da herhangi bir alakası yoktur. Açık kırmızı 1-2 cm’den 5-6 cm’ye kadar uzanan bu döküntüler genellikle ciltte kabarık olmuyor. Ancak yoğun olduğu durumlarda kabarıklık ortaya çıkabiliyor. Kılcal damarların yoğunlaşıp genişleyerek bir damar yumağı oluşturmasında kaynaklanır. Bebek ağlarken, ıkınırken, gülerken daha belirgin bir hal alırlar. Büyük ve yoğun olanları 4-5 ay civarından – 1-1,5 yaşına kadar büyüyebilirler. Daha sonra küçülmeye başlarlar.
Çoğunlukla da 4-5 yaş civarında kaybolur. Bazı durumlarda ciltte kabarık olan hemanjiyomlar tedavi gerektirebilir. Bunları bir çocuk hekiminin izlemesi gerekir. Diğer pembesi kırmızı, kabarık olmayanlar 1-2 yaş arası kendiliğinden tamamen kaybolur.
İsiliğe karşı alınacak önlemler
Sıcak havalarda ter bezlerinin tıkanması sonucu oluşmaktadırlar. Küçük bebeklerde ter gözenekleri de küçük olduğu için daha sık görülür. Bu durum sıcak havalarda bebeklerin gereğinden kalın giydirilmesine bağlıdır. Öncelikle bebeklerin cildinin nefes alabilmesi için sıcaklarda mümkün olduğunca ince ve teri emen kıyafetler seçilmelidir. Sık sık banyo yaptırılmalıdır. Havadar ortamlarda bulundurmalıdır. Bezini sık sık değiştirmeli ve günde en az 15 dakika havalandırmalısınız. Cildine, bebek yağı ya da yoğun nemlendiriciler gibi şeyler gerekmedikçe sürülmemelidir. Şikâyetler, bu bakım önerileri uygulandığında kendiliğinden geriler. Ancak isiliğin yaygın olduğu durumlarda çocuk hekimi tarafından önerilen losyonları kullanmak gerekebilir.
Seboreik dermatit
Yaygın bir döküntü türü olan ‘seboreik dermatit’, kaşlarda, göz, kapaklarında, alında, kulak arkasında görülür. İlk üç ayda görülen bu döküntüler çoğunlukla kendiliğinden geçer. Bu durum bebekler için nadiren de olsa, doktor gözetiminde çinkolu ya da kortizonlu krem kullanımı gerektirebilir. Bunun saçlı deride oluşmuş yaygın haline konak denir. Zeytinyağıyla yumuşatılıp, gün aşırı bebekler için üretilmiş şampuanlarla yıkayıp, sonrasında da tarağın arkası yani düz kısmıyla taramak durumu hafifletir, ama asla zorla kaldırmamak gerekir. Pişik ve alerjik olan atopik dermatit de yine sık görülen sorunlardan biridir.
