Yazı İçeriği :
Boşanmayı Zorlaştıran Yalanlar
Hiçbirimiz çok güzel duygular içinde gerçekleştirdiğimiz evliliğin, günün birinde biteceğini, severek evlendiğimiz kişiden boşanacağımızı düşünmeyiz. Çünkü evlilik, ölene kadar beraber olabilmek için verilen bir sözdür. Hayat akıp giderken hayatının sonuna kadar beraber olmak bazen imkansız hale gelebilir. Evlilikler de hayatın akışındaki değişimlerden etkilenebilir ve bu etkiler her zaman olumlu olmayabilir. Her şeyi denemenize rağmen bazı sorunlar çözümsüz kalabilir. Belki istismara uğruyorsunuz, manipüle ediliyorsunuz ya da sadece kişilikleriniz farklı yönlere doğru değişebilir. Sebep ne olursa olsun evlilikler bazen yürütülemez duruma gelebilirler. Bu durumda bile özellikle kadınlar evliliği bitirme kararı alamazlar. Çünkü evliliği bitirme kararı bile yeteri kadar zorken, bir de etrafta üzerilerine yapılacak olan baskıyı düşünürler.

Hepimiz için tek doğru insan vardır.
Bu birçok açıdan çok da doğru olmayan bir inanıştır. Hepimiz için tek bir doğru kişi olduğuna inanmak, kontrolümüz dahilinde olmadan bir kişiye ve hayata takılıp kalmamıza neden olur. Koşulsuz bir şekilde karşımıza çıkacak doğru insana inanmak, o kişiyle evlenmek çok güzel olsa da dışarıda bizim bilmediğimiz başka doğru insanlar da var. Ayrıca evlilik karşılıklı bir söz vermekle, aynı hayat amaçları için birlikte hareket edebilmekle ilgili bir durumdur. Kesinlikle mükemmel insanı bulmakla alakalı değildir.
Bu yaştan sonra kimseyi bulamazsın.
Boşanma döneminde çevreden en fazla duyulan şeylerden biri, bu yaştan sonra kendinize uygun kimseyi bulamayacağınızdır. Ama aşkı veya romantizmi bulmanın bir yaş limiti yok. Mutluluğu bulmaya geç kalmak diye bir şey kesinlikle yok. Bir kere yanılmış olmanız, bundan sonrası için ders çıkarmanızı, daha iyi kararlar verebilmenizi ve kendiniz için çok daha iyisini bulmanıza yardımcı olur. Yaşınızın bunlar için artık geç olduğunu söyleyenleri duymamayı öğrenmeniz gerekmektedir.
Boşanmak başarısız olduğunu gösterir.
Bu düşünce sadece çok büyük bir yanılma ile kalmamakta,toplumsal inanış olarak da malasef yaygın bir düşüncedir. Boşanmak evlilikte başarısız olduğunuzun bir işareti asla değildir. Hatta tam aksine, bir birlikteliği bitirebilmek sizin ne kadar yürekli olduğunuzu gösteren bir durumdur. Boşanmak başarısızlığın değil, hayatınızı kendinizin yönettiğinin bir göstergesidir.
Tüm hayatını kaybedersin.
Arkadaşlarınızı, statünüzü, sosyal yaşamınızı kaybedeceğinizi düşünebilirsiniz. Bu bir açıdan çok da yanlış değil aslında. Herkesin hikayesi değişiktir normal olarak fakat mutlaka hayatınızda bir şeyler değişir. Bazı arkadaşlarınızı kaybedebilirsiniz ama kimin gerçek dostunuz olduğunu böylelikle öğrenmiş olursunuz. Ekonomik durumunuz değişebilir ve bu statünüzün değişeceği anlamına da gelebilir. Sizi nelerin beklediğini bilemezsiniz. Ama belki de sevdiğiniz yeni bir kariyer bulabilir, yeni bölgeler gezebilir, yeni insanlarla tanışabilir, daha önce olası olduğunu bile bilmediğiniz yönde değişebilirsiniz.
Çocuklar çok üzülür.
Ayrılık süreçleri çocuklar için basit bir durum değildir. Onlara karşı göstereceğiniz sevgi ve destekle bu durumu onlar için dirençli hale getirebilirsiniz. Boşanmanız çocuklarınıza karşı dikkatsizlik edeceğiniz anlamına gelmez, ancak onlarla aleni bir şekilde konuşmanız ve bazı şeyleri dürüstçe anlatmanız gerekecektir. Hiç kimse boşanmanın kolay olduğunu söylemiyor fakat mutsuz bir evliliği devam ettirmek de çocuklarınız için iyi değildir.
Artık hep yalnız kalacaksın.
Evet, belki bir müddet tek kalacaksınız ama yalnızlık harbiden bu kadar kötü mü? Bir süredir evliydiniz ve kabul edelim artık yalnızlığa dair bir fikriniz yok. Fakat bu da bize empoze edilmiş düşüncelerden biridir. Yalnızlık kötüdür fakat kendi tercihiniz değilse. Eğer üzgün ve size zarar veren bir ilişkiniz varsa, tek kalmak çok daha iyi bir seçenek olabilir. Minimumdan elinizde fazlaca yeni yaşam seçeneğiniz olur.