Kalbe Giden Yol Sevgiden Geçer
  1. Anasayfa
  2. Aşk

Kalbe Giden Yol Sevgiden Geçer

0

Kalbi Koruyan 6S Kuralı

1 – Sevgi

Kötü düşünceler kalbi fazlasıyla yorar: Sevgi ise içimizi ısıtır, kalplerimizi iyileştirir. Artık bilinen birşey ki husumet, kıskançlık ve kötü duygular ömrümüzü kısaltıyor. Bu tür duygular, hormonal sistemimiz üzerindeki değişimler nedeni ile kalbimizi yormakta. Sevgi dolu, toleranslı ve bağışlayıcı olmak huzuru getirdiğinden hiç şüpheniz olmasın ve sağlığımız için vazgeçilmezdir. Rahat bir insanda kalbi yoran adrenalin ve kortizon benzer biçimde stres hormonları salgılanmadığından uzun ve sağlıklı bir ömür sürmek mümkün oluyor. Stres ve kötü duygular kalbimiz üzerinde sanki bir damarımız tıkanmış ve kalp krizi geçirmişiz şeklinde ciddi yan etkilere yol açıyor. Ani üzüntü ve stres sonrası “kırık kalp” sendromu gelişiyor ve ağır bir kalp yetmezliğine giriyoruz. Bu yüzden “sevgi” yaşamımızın olmazsa olmazlarından olmalıdır.

2 – Sağlıklı beslenme

Mutfağınıza sevgi ve renk katın: Beslenme konusundaki bilgiler oldukça fazla ve kafa karıştırıcı. Yazılı ve sosyal medya bu konuda fazlaca yoğun ve ama güvenilirliği net olmayan birçok kaynak veriyor ve kafamızı devamlı karıştırıyor. Aslına bakarsak tıp literatürüne bakmış olduğumız vakit olağanüstü bir yemek olmadığını görüyoruz. Hiç bir besine aşırı anlam yüklenmemeli ve her sağlıklı besini makul miktarlarda tüketmeliyiz ki olması gereken de kesinlikle budur. Sağlıklı besin dediğimiz vakit doğal ortamlarda ve geleneksel yöntemlerle yetiştirilen, katkı maddesi olmayan gıdalardan bahsediyoruz. Mucizevi bir besin yok ancak tıp literatüre kalp sağlığı açısından Akdeniz – Ege mutfağının olağanüstü bir etki gösterdiğini söylemeden geçemeyeceğimiz. Ülkemiz bu mutfak açısından çok şanslı ve Türk insanı bu şansı çok iyi kullanmalı. Her türlü yeşillik, sebze, meyve, baklagiller, balık, zeytin, zeytinyağı, ceviz ve fındıktan bol olan bu mutfak ömür uzatan tek mutfak olduğunu düşünmekteyiz.

3 – Spor

Uzun sevgi dolu bir kalbin kesin sırrı spor: Artık uzun ve sağlıklı bir yaşamın olmaz ise olmazının spor olduğu tartışılmaz bir durumdur. Spor derken illa spor salonlarında spor yapmaktan bahsetmiyorum, her türlü hareket, açık havada tempolu yürümek (günde atabildiğiniz maksimum kadar adım), yazın yüzmek ve sürekli gün içinde hareketli olmak da aslında spor demek. Bütün gün ofiste çalışanlamış olur asansör yerine merdiven kullanmalı. Tembellik için değil sürekli hareket etmek için bahaneler yaratmalıyız.

Evimize, işimize giderken bir durak önce inip yürüyebiliriz. Hastalardan genellikle duyulan bir serzeniş de şu; “ben 78 yaşındayım evin arasında bile dolaşırken yoruluyorum, devamlı halsiz ve yorgunum, sadece aynı yaşlarındaki dostum her gün 5 kilometre yol yürüyor, neden ben yürüyemiyorum.” Bunun sebebi çok basit. Gençliğinden beri sürekli spor meydana getiren insanlar 100’lü yaşlara kadar vücutça aktif oluyorlar. Eğer spor hayatımızın bir parçası olmaz ise bir müddet sonra vücutlarımız o hiç yaşlanmayan ruhumuza ihanet etmeye başlıyor. Kalp, beyin ve vücut sağlığı için spor hayatımızın olmaz ise olmazı olmalı. Spor tüm kötülüklerin düşmanıdır. Spor kiloyu korur, kan şekeri, tansiyon ve kolesterolü düşürür, kas gücümüzü koruyarak 80’li yaşlarda bile hem aktif olmamızı sağlar bununla birlikte bizi kalp hastalığından korur.

4 – Sorumluluk

Yardım edin, huzurlu olun: sorumluluk duygusu aslen disiplinli bir yaşamı ifade etmektedir bana göre. Kendimize, sağlığımıza, ailemize, işimize ve topluma karşı olan sorumluluklarımızı yerine getirmek, ruhumuzu beslediği için uzun ömürün gizli sırlarından biri olarak kalıyor. Özellikle de sosyal sorumluluk projelerine katılmak hem kalbimizi aynı zamanda ruhumuzu besliyor ve bizi daha iyi bir insan yapıyor. İyi bir insan olmak da vicdanımızı rahatlatıp, huzur bulmamıza yardımcı olduğu için kalplerimizi ısıtarak uzun yaşamamızı sağlıyor.

5 – Sanat

Sanatla kalbinizi koyurun: bir sanat dalı ile uğraşmak yahut haftada en az bir gün konser, sergi, tiyatro şeklinde etkinliklere katılmak hem günlük yaşamın stres ve sıkıntısından kurtulmak, bununla beraber sanatın iyileştirici gücünden yararlanmak anlamında kalbimizi ve ruhumuzu dinlendirir. Yaşamın ancak iş ve ev içinde geçen rutin bir süreç olmadığını, sanatla zenginleştirdiğimiz vakit çok daha doyum edici bulunduğunu unutmamalıyız. Yaşam, iş ile uyku arasına sığdırabildiğimiz şeylerden oluşur aslında. Sanatı yaşamımızın bir parçası haline getirelim. Kalbimize olan olumlu etkilerini göz ardı etmeyelim.

6 – Seyahat

Kendinizi yine keşfedin: hepimiz kendimizi günlük koşuşturmaların içine o denli kaptırmışız ki kendimizi yaptığımız iş için olmazsa olmaz sanıyoruz. Halbuki mezarlıklar kendilerini vazgeçilmez sanan insanlarla dolu. Bana göre gezi o aşırı anlam yüklediğimiz işlerimizden başımızı kaldırıp yine doğmanın ve kendimizi keşfetmenin en önemli yollarından biridir. Dünyayı gezerek, gözlemleyerek aslına bakarsak kendimizi de güncellemiş oluyoruz bir bakıma. Ruhumuzu, beynimizi ve kalbimizi kısa süreyle de olsa yeni kültürler, kişiler, mutfaklar ve şehirler görerek zenginleştirmek topyekûn bir sağlık ilacı aslına bakarsak.

Emoji İle Tepki Ver
  • 0
    emoji-1
    Emoji
  • 0
    emoji-2
    Emoji
  • 0
    emoji-3
    Emoji
  • 0
    emoji-4
    Emoji
  • 0
    emoji-5
    Emoji

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir