Yazı İçeriği :
Çocuklarda Konuşma Bozukluğu
Dil ve konuşma sorunu olan çocuklar, sorunun türü ve derecesinin belirlenmesi için, kesinlikle bir hekime gösterilmelidir. Bozukluğun sebebinin belirlenmesinin ardından, bu sebebin ortadan kaldırılmalı veya olası minimum seviyeye indirilmesi gerekmektedir. Gerekiyorsa, tıbbi müdahale yapılmalıdır.
Terapide başarının yükselmesi için dikkat edilecek bir noktada, çocuğun sorununu farkına vardırılmasıdır. Konuşma sorunu olan bazı çocuklar, gidişata göre normal çocuklarla beraber eğitim görmeye devam edebilirler, ağır sorunlu çocukların özel eğitim almaları gereklidir. Dil ve konuşma güçlüğü çeken çocuklara, konuşma gereksinimi yaratacak haller oluşturulmalıdır. Dil ve konuşma sorunu olan çocukların eğitimi sırasında, evde ve okulda onun anlayabileceği bir dil kullanımıyla örnek olunmalıdır. O konuşurken sabırla dinlemeli ve onun konuşma dili ile alay edilmemelidir.
Çocuğun iyi anlayacağı düşünülerek, onunla bebek gibi konuşulmamalıdır. Cevabı kısa ve net olan sorular sorulmalı, göz ilişkisi kurmanın önemi de bilinmelidir. Bu durumda çocuğa karşı yapılan yanlış hareketlerden bazıları; acımak, konuşma problemlerinden kaynaklı ceza vermek, bekleyip yeniden başlamasını talep etmek, “hayır dur yapamazsın” gibi ifadeleri sık sık kullanmaktır. Dil ve konuşma güçlüğü çeken çocukların eğitimlerinde uygulanan değişik yaklaşımlar vardır;
• Sağaltıcı Yaklaşım
Amaç, çocuğa makul dil biçimlerini, doğru yapıları ve söz dizimini öğretmektir. Öğretim ortamında çocuk ve terapist bulunmaktadır.
Yararları: sınırsız iletişim imkanı olması, öğretimin epey denetimli bir ortamda gerçekleşmesi.
Zararları: çocuk terapi ortamında öğrendiklerini doğal ortama yansıtamamaktadır
• Doğal Yaklaşım
Sağaltıcı yaklaşıma seçenek olarak geliştirilmiştir. Bu yaklaşımı benimseyen tekniklerin amacı, dil ve etkileşim meselesi olan çocuklara, normal çocukların dil edinirken kullandıkları süreçlerden faydalanarak dil yeteneklerini öğretmektir.
• Bütüncül Yaklaşım
Bilginin en iyi öğretiminin, tüm, manalı ve kişiyle alakalı olarak sunulmasıdır. Çocuklar, dili parça parça değil, bir bütün olarak öğrenirler. Sözel dili doğal ortamında öğrenirler.